Antalya’da arkadaşı Azad Altay’ın tabancayla ölümüne neden olan Oğuzhan Ertuğrul Türkel, duruşmada kendini savundu. Altay’la kardeş gibi olduklarını belirten Türkel, “Azad bakmak için babamın silahını istedi. Şarjörü boşaltıp verdim. Boş olduğundan emin olduğum için tabancayı alıp şaka maksatlı ‘Eller yukarı’ diyerek silahı doğrulttum, tetiğe basınca birden patladı. Çok pişmanım, Azad benim kardeşim gibiydi” dedi.
Antalya‘da 19 yaşındaki arkadaşı Azad Altay‘ı başından tabancayla vurup ölümüne neden olan Oğuzhan Ertuğrul Türkel (19) hakim karşısına çıktı. Türkel; Azad ile yakın arkadaş olduklarını, aralarında husumet olmadığını belirterek, “Boş olduğundan emin olduğum için tabancayı alıp şaka maksatlı ‘Eller yukarı’ diyerek silahı doğrulttum, tetiğe basınca birden patladı” ifadelerini kullandı.
ALNINDAN VURULDU
12 Şubat saat 17.00 sularında Döşemealtı ilçesi Yeniköy Mahallesi’nde Oğuzhan Ertuğrul Türkel’in elindeki tabanca ateş alınca arkadaşı Azad Altay alnından vuruldu. Sağlık ekiplerince hastaneye götürülen Altay, 13 Şubat’ta hayatını kaybetti. Oğuzhan Ertuğrul Türkel ise tutuklanarak cezaevine gönderildi. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede şüpheli Türkel’in ‘kasten öldürme’ suçundan ömür boyu hapisle cezalandırılması talep edildi.
YAKIN ARKADAŞLARMIŞ
Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmaya sanık Oğuzhan Ertuğrul Türkel, kaldığı cezaevinden SEGBİS ile katıldı. Şikayetçi ve taraf avukatları salonda hazır bulundu. Türkel savunmasında, maktulün ailesine başsağlığı dileyerek, özür diledi. Azad Altay ile yakın arkadaş olduklarını, her hafta sonu buluştuklarını aktaran Türkel, olay günü saat 12.00 sularında Azad Altay’ın kendisini aradığını ve buluştuklarını, daha sonra gezdiklerini anlattı. Türkel, “Bir süre dolaştıktan sonra Azad’ın babası arayarak aracı geri istedi. Biz de Döşemealtı tarafında Azad’ın ikametine doğru yola çıktık. Aracı Azad’ın evlerinin önüne bıraktık. Evimizin yakınlarında bulunan markete gidip pizza aldık, başka bir markete de gidip kola aldık. Daha sonra bizim eve gittik” dedi.
“ŞAKA MAKSATLI ‘ELLER YUKARI’ DİYEREK SİLAHI DOĞRULTTUM”
Evin önünde annesinin mahalleden komşularıyla oturduğunu, onlara selam verip Azad ile eve girdiğini aktaran Türkel, “Annemden pizzayı pişirmek için yardım istedim. Annem pizzayı fırına koyup tekrar dışarı çıktı. Azad benden şarj aleti istedi. Şarj aletini almak için yukarı çıktım, daha sonra aşağıya geldim. Azad, daha önce babamın tabancasından haberi olduğu için benden silahı istedi. Annem ve babamın odasından yerini daha önceden bildiğim tabancayı ve mermileri alarak Azad’ın yanına indim. Tabancanın şarjörünü çıkarttım, doldur boşalt yaparak kontrol ettim. Boş olduğundan emin olduktan sonra poşetle birlikte Azad’a verdim. Masanın üzerinde silah duruyordu. Daha önce tabancayı doldur boşalt yapıp boş olduğundan emin olduğum için tabancayı alıp şaka maksatlı ‘Eller yukarı’ diyerek silahı doğrulttum, tetiğe basınca birden patladı” diye konuştu.
“HEMEN ANNEMLE ABİME HABER VERDİM”
Oğuzhan Ertuğrul Türkel, silah birden patlayınca çok korktuğunu belirterek, “Azad’ın yaralandığını görünce panik oldum. Hemen yukarı annemin yanına çıktım. Annem ve ağabeyim Muhammed Ali’ye Azad’ı yanlışlıkla vurduğumu söyledim. Onlar önce bana inanmadı, daha sonra aşağıya indiler. Annem ağlayarak Azad’a tampon yaptı. Şok halinde anneme ‘Ne yapacağız’ diye sordum. O ‘Hemen ambulansı ara’ dedi. Ambulansı kendi telefonumdan aradım ancak geç gelebilir diye hemen markete koşarak gittim. Market sahibi Ali K.’den araç ve yardım istedim. Sonra tekrar koşarak eve geldim. Bu sırada ambulans ve polis ekipleri de gelmişti. Polis beni çağırdı, ben de kazayla Azad’ı vurduğumu söyledim. Tabancayı da teslim ettim” dedi.
“AZAD BENİM KARDEŞİM GİBİYDİ”
Olayın kazayla gerçekleştiğini iddia eden Oğuzhan Ertuğrul Türkel, “Azad sanırım silahla oynamış. Azad’ın cebinde de üç adet mermi bulundu. Şarjöre mermileri Azad koymuş olabilir. Kendisine silahı boş olarak teslim etmiştim. Mutfağa devamlı pizzaları kontrol etmek için gidip geliyordum. Bu şekilde gidip geldiğimde Azad’ın silahla oynadığını gördüm ancak mermiyi şarjöre koyup koymadığını görmedim. Azad ile aramızda kesinlikle bir husumet yoktu ve tartışma olmadı. Olay günü de ve olaydan önce de herhangi bir kavga yaşamadık. Çok pişmanım, Azad benim kardeşim gibiydi, böyle olsun istemezdim. Beraatımı talep ediyorum” diye konuştu.
“SAVUNMALARI SAMİMİ GÖRMÜYORUM”
Azad Altay’ın babası Yılmaz Altay, sanıkla evlerinin arasında 300-400 metre olduğunu belirterek, “Olay günü sanık böyle bir olay olduğunda gelip benden yardım isteyebilirdi. Sanık ambulans, polis geldikten ve her şey olduktan sonra gelip haber verdi. Yardım istemek için gelmedi. Savunmalarını samimi görmüyorum. Bu yüzden sanığın cezalandırılmasını talep ederim” dedi. Azad’ın annesi Çiğdem Atay ise “Sanıktan şikayetçiyim. Eşimin dediklerine katılıyorum. Oğlum ve sanığın bahsettiği kadar yakın olduklarını düşünmüyorum, sanığın cezalandırılmasını istiyorum” diye konuştu.
Tanıkların dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti, telefon kayıtlarının incelenmesine, sanık Oğuzhan Ertuğrul Türkel’in tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.