Putin’in en büyük rakiplerinden biri olan muhalif lider Navalni hapishanede hayatını kaybetti

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in en büyük rakiplerinden biri olarak gösterilen ve 19 yıl hapis cezasına çarptırılan muhalif lider Aleksey Navalni cezasını çekmekte olduğu Yamalo-Nenets bölgesindeki hapishanede hayatını kaybetti.

“YÜRÜYÜŞ SONRASI KENDİNİ İYİ HİSSETMEDİĞİNİ SÖYLEDİ”

Cezaevinden yapılan açıklamada, Navalni’nin bugün yaptığı yürüyüşten sonra kendini iyi hissetmediğini ve bilincini kaybetmek üzere olduğunu söylediğini aktardı.

TÜM MÜDAHALELERE RAĞMEN HAYATINI KAYBETTİ

Hastaneye kaldırılan Navalni’nin doktorların tüm müdahalesine rağmen hayatını kaybettiği ve ölüm nedeninin belirlenmeye çalışıldığı ifade edildi.

SEÇMENLERDEN PUTİN’E KARŞI OY KULLANMALARINI İSTEMİŞTİ

Navalni, iki hafta kadar önce ilettiği mesajda, Rusya’da mart ayında yapılacak başkanlık seçimlerinde Devlet Başkanı Vladimir Putin’i protesto etmek için seçmenlerden öğlen saatlerinde oy kullanmalarını istemişti. Telegram hesabından paylaşımda bulunan Navalni, Putin’e karşı oy kullanmanın yeterli olmadığını, zira bu seçimlerde ilk defa uygulanacak elektronik oylama sistemine hile karıştırılacağını öne sürmüştü.

KREMLİN: GEREKLİ ARAŞTIRMALARI CEZAEVİ YAPIYOR

Kremlin’den yapılan açıklamada ise “Navalni’nin ölüm nedeniyle ilgili bilgimiz yok. Gerekli araştırmaları cezaevi yapıyor” denildi.

ALEKSEY NAVALNİ KİMDİR?

Rus muhalefet lideri, yolsuzluk karşıtı aktivist ve avukat olan Aleksey Navalni, Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yakın çevresi de dahil olmak üzere Rus yetkililerin yolsuzluk ve suistimal vakalarını ifşa eden blogu aracılığıyla dünyada ün kazandı.

Navalni, Putin’e muhalifliği nedeniyle birçok kez tutuklandı ve hapse girdi. 2014 yılında “zimmete para geçirme” suçlamasıyla mahkum edildi. 2020 yılında sinir gazı ile zehirlenen Navalni, Rusya’ya dönmeden önce aylarca Almanya’da tedavi gördü ve hemen ardından tutuklanarak hapis cezasına çarptırıldı.

Navalni’nin hapsedilmesi dünyanın dört bir yanından protestolara ve kınamalara yol açarken, ABD de dahil olmak üzere birçok ülke Navalni’nin serbest bırakılması ve zehirlenmesinin soruşturulması çağrısında bulundu. Navalni’nin davası Rusya’da siyasi özgürlük ve insan hakları mücadelesinin bir sembolü haline geldi.