Gündemdeki Davada Sürpriz Karar: Mahkemeden Denizbank Yöneticilerine Takipsizlik
Türkiye’nin konuştuğu dolandırıcılık davasında yeni bir gelişme kaydedildi. Bankacı Seçil Erzan, Denizbank yöneticilerini “hürriyetten yoksun bırakma” ile suçlamıştı. Soruşturma tamamlandı ve karar verildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Seçil Erzan’ın şikayeti üzerine Denizbank yöneticilerine yönelik “Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma” suçlamasını araştıran soruşturmayı sonuçlandırarak takipsizlik kararı verdi. Ayrıca, Selçuk İnan ve Musa Mert Çetin’in de aralarında bulunduğu beş müştekinin “suç delillerini yok etme” ve “suçluyu kayırma” suçlamaları için de aynı karar verildi. Kararda, somut delillerin eksik olduğu ve bankanın gerekli bilgileri raporlarla sunduğu vurgulandı.
KESİN VE İNANDIRICI DELİLLER BULUNAMADI
Soruşturma dosyasında yer alan bilgilere göre, Seçil Erzan’ın “Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma” suçlamasının, elde edilen mesajlaşmalar ve tanık ifadeleriyle gerçeği yansıtmadığı tespit edildi. Erzan’ın Çorlu’daki evinden Zincirlikuyu’daki banka binasına kendi rızasıyla geldiği anlaşıldı. “Suç delillerini yok etme, gizleme ve değiştirme” suçlamasına yönelik iddiaları destekleyecek kesin ve inandırıcı deliller elde edilemedi. “Suçluyu kayırma” suçlaması kapsamında da Denizbank yöneticilerinin Seçil Erzan’ı kayırdığına dair herhangi bir eylem bulunmadığı belirtildi.
Soruşturma sonucunda savcılık, Seçil Erzan’ın Denizbank yöneticilerine yönelik suçlamalarının yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi.
DENİZBANK’IN RAPORLARI İNCELENDİ Savcılık, Selçuk İnan ve Musa Mert Çetin’in de aralarında bulunduğu beş müştekinin “suç delillerini yok etme” ve “suçluyu kayırma” suçlamalarına yönelik de aynı kararı verdi. Takipsizlik kararında, suçlamalara dair iddialar dışında somut delil bulunmadığı ve bankanın gerekli bilgileri raporlarla sunduğu vurgulandı.