Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. Cengiz Köksal, annesini hayattan koparan romatizmal mitral kapak darlığına eşlik eden triküspit kapak yetmezliğine karşı geliştirdiği ve dünya tıbbına kazandırdığı tedaviyle 2 yılda 40 hastayı iyileştirdi.
Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. Cengiz Köksal, tıp fakültesinden mezun olduğu dönemde, ateşli romatizma ve bademcik enfeksiyonlarının yol açtığı mitral kapak darlığı hastalığı olan annesi Neriman Köksal’ı, ameliyat sonrası kapağın mikrop kapması sonucu kaybetti. Annesinin kaderini başkalarının yaşamasını istemeyen Köksal, ihtisasında kalp ve damar cerrahisini seçerek kalp kapağı hastalıklarına odaklandı. Yıllardır bu hastalıklara ilişkin ameliyatlar yapan Köksal ve ekibi, mitral kapak darlığına eşlik eden triküspit kapak yetmezliğine yönelik bir yöntem geliştirdi.
Kalbi durdurmadan, göğüs kafesini açmadan, yapay ya da biyolojik kalp kapağı takılmasına gerek kalmadan küçük kesiyle kapağın tamir edildiği bu yöntem, geçen yıl Avrupa’daki “International Journal of Cardiovascular and Thoracic Surgery” adlı akademik dergide yayımlanarak dünya tıp literatürüne girdi. Prof. Dr. Köksal, kalp hastalığına rağmen tüm riskleri alarak onu dünyaya getiren annesine duyduğu vefa borcunu, aynı hastalıktan muzdarip kişilere şifa dağıtarak ödüyor.
“O DOKTOR OLACAK VE BANA BAKACAK”
Prof. Dr. Cengiz Köksal, mitral kapak darlığı olan annesinin kendisine hamile olduğu dönemde, hayati risk taşıdığı gerekçesiyle doktorların gebeliği sonlandırmak istediklerini söyledi. Annesinin ise doktorlara “Hayır, ben bu çocuğu doğuracağım. O doktor olacak ve bana bakacak.” diyerek karşı çıktığını ve bütün riskleri göze alarak kendisini dünyaya getirdiğini anlatan Köksal, ancak doğum sonrası annesinin kalbindeki hastalığın ilerlediğini aktardı.
Aradan yıllar geçtikten sonra tıp fakültesini kazandığını belirten Köksal, “Sizi dünyaya getiren insanın bir sağlık problemi varsa ister istemez hem yöneliyorsunuz hem biraz da kader sizi buraya yönlendiriyor. İkisi de çok etkiliydi.” dedi.
“ANNEMİN VE KADERİNİN ETKİSİ ÇOK FAZLA”
Prof. Dr. Köksal, tıp fakültesini bitirdiği dönemde, annesinin mitral kapak ameliyatı olduğunu ancak kapağın mikrop kapması sonucu vefat ettiğini dile getirerek, “İhtisasımda kalp ve damar cerrahisini yazdım. Burada annemin ve kaderinin etkisi çok fazla. Ondan sonra kalp cerrahisinde mitral kapak üzerine yoğunlaşmak istedim. Burada da annemin rahatsızlığının çok rolü var. ‘Biz bu kapağı değiştirmeden nasıl tamir ederiz’ düşüncesine yoğunlaştım. Çünkü kapağı değiştirmek, enfeksiyon ve bir sürü riski beraberinde getiriyor.” diye konuştu.
Bu konuyla ilgili Avrupa’da en az 6 kişinin yanına gidip eğitim aldığını, yaklaşık 15 yıldır da mitral kapak tamir ettiğini kaydeden Köksal, “Yurt dışında birçok yerde ameliyat yaptım. En son Pakistan’da 20 yaşında genç bir kızı ameliyat ettim. İlgim mitral kapak hastalığı, triküspit kapak hastalığı ve onları mümkün olduğunca küçük kesiyle tamir etmek. Derdim annemin yaşadığı ameliyat travmalarını insanların daha az hissetmelerini sağlamak.” ifadelerini kullandı.
Köksal, annesinin ameliyat olduğu yıllarda, mitral kapak operasyonlarının göğüs kafesinin tamamen açılıp kapağın değiştirilmesi şeklinde gerçekleştiğini ancak yeni gelişmeler kapsamında yurt dışında eğitim aldığı işin uzmanlarının da bunun küçük kesiyle yapılmasına yoğunlaştığını anlattı.
“ANNE VE BABALAR, ÇOCUKLARIN BADEMCİK İLTİHABINI CİDDİYE ALMALI”
Mitral kapak darlığının Türkiye’de çok yaygın olduğuna dikkati çeken Köksal, bunun en sık nedeninin geçirilmiş ateşli romatizmalar ve 10-12’li yaşlardaki bademcik enfeksiyonları olduğunu söyledi. Köksal, bu kişilerde 20’li, 30’lu yaşlarda şikayetlerin başladığını, 40’lı yaşlarda da ameliyat gerektiğini kaydederek, bunun diğer nedenin de mitral kapaktaki çökme olduğuna işaret etti.
Bu durumun toplumda kadınların yüzde 4’ünde görüldüğünün altını çizen Köksal, “Hepsi hasta olacak anlamına gelmiyor ama bu genetik bir şey, ileride ameliyat olma riskiniz var. Burada iyi kısım şu ki, mitral kapakta çökme varsa tamir oranı çok yüksek. Önemli olan anne ve babaların çocuklarının bademcik iltihabını ciddiye almaları ve antibiyotik tedavilerine riayet etmeleri.” dedi.
Küçükken sık bademcik iltihabı geçiren anne adaylarına da gebelik öncesinde mutlaka kalp doktoruna gidip ekokardiyografi yaptırmalarını öneren Köksal, “Çünkü hafif darlık bile olsa, hamilelikte insanın fizyolojisi o kadar değişiyor ki. Kan miktarı ve kalbin yükü yüzde 50 artıyor. Çarpıntı çok fazla. Aşikar olmayan mitral kapak darlıkları maalesef hamile olunca aşikar hale gelebiliyor. Yılda en az 7-8 annenin ya hamileliğini sonlandırıyoruz ya da çocuklarını erken doğurmak zorunda kalıyorlar.” şeklinde konuştu.
“YURT DIŞINDA YAYGIN OLARAK UYGULANDIĞINI GÖRMEK BİZİ MUTLU EDİYOR”
Prof. Dr. Cengiz Köksal, özellikle romatizmal mitral kapak hastalığına eşlik eden triküspit kapak hastalıklarının bilinen yöntemlerle tamirinin mümkün olmadığı vurgulayarak şöyle devam etti:
“Biz son 2 yılda yaklaşık 40 hastada uyguladığımız özel bir teknik geliştirdik. Zor romatizmal kapak hastalıklarında, triküspit kapak hastalıklarında kapak değiştirmek yerine kapağı tamir ediyoruz. Üç yaprakçıklı triküspit kapağı iki yaprakçıklı hale getiriyoruz. Üzerine bir halka da ekleyerek tamiri kalıcı hale getiriyoruz. Yaklaşık 1 yıl önce yurt dışında çok bilinen bir dergide yayımlandı ve çok teveccüh gördü. Çok mutluyum ki Türk doktorları olarak böyle bir teknikle adımızı duyurduk. Yurt dışında yaygın olarak uygulandığını görmek bizi mutlu ediyor.”