İzmir’de, iş görüşmesi için evden ayrıldıktan bir gün sonra hastanede olduğu öğrenilen 18 yaşındaki Aslıhan Sinem Çiçek’in ölmesi ile ilgili Cem A. ve Burak Kaya isimli iki şüphelenin yargılandığı davada gerginlik yaşandı. Mahkeme başkanının, “Bu dosya cinayet davası değil” demesi üzerine salondakiler tepki gösterdi. Öte yandan Çiçek’in babası, “Abdullah isimli biri kayınpederimi arayıp, ‘Size kız verelim, para verelim. Anlaşma yönünde her şeye hazırız’ demiş.” ifadelerini kullandı.
İzmir‘de evden iş görüşmesi için ayrıldıktan sonra haber alınamayan ve bir gün sonra hastanede olduğu öğrenilen 18 yaşındaki Aslıhan Sinem Çiçek’in yaşamını yitirmesiyle ilgili 27 yaşındaki Cem A.’nın ‘nitelikli cinsel saldırı’ ve ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından 19 yıla kadar, 28 yaşındaki Burak Kaya‘nın ise ‘yağma’ suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davada, mağdur avukatlarının talepleri üzerine mahkeme başkanının, ‘Bu dosya cinayet davası değil’ demesi üzerine salondakiler tepki gösterdi. Duruşma ertelenirken, gerginlik çıkışta da sürdü. Özel güvenlik görevlileri ile izleyiciler arasında kısa süreli arbede yaşandı.
Bayraklı ilçesinde oturan Aslıhan Sinem Çiçek, geçen yıl 26 Temmuz’da iş görüşmesi için Bornova ilçesindeki bir adrese gitti. Eve dönmeyen Çiçek’e ulaşmayan babası Serdar Çiçek, polise kayıp başvurusunda bulundu. Yapılan araştırmada Çiçek’in, Ege Üniversitesi Hastanesi’nde olduğunu belirlendi. Durumu ağır olan Çiçek, bir gün sonra hastanede yaşamını yitirdi. Çiçek’in ölümüyle ilgili yürütülen soruşturmada Burak Kaya gözaltına alındı. Çiçek’in telefonu üzerinde bulunan Kaya, emniyetteki işlemlerin ardından sevk edildiği adliyede Sulh Ceza Hakimliği’nce ‘gasp’ suçundan tutuklandı.
SERBEST BIRAKILDIKTAN SONRA YİNE SUÇ İŞLEDİ
Olayla ilgili yapılan araştırmada Çiçek’in son olarak beyaz bir hafif ticari araca bindiği tespit edildi. Aracın geçtiği noktaları inceleyen polis, Cem A.’ya ulaştı. Belirlenen adrese operasyon yapan ekipler, şüpheliyi gözaltına aldı. Polisteki işlemlerinin ardından ‘nitelikli cinsel saldırı’ suçlamasıyla adliyeye sevk edilen Cem A., adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Ayağına elektronik kelepçe takılan Cem A.’ya, konutunu terk etmeme ve yurt dışına çıkış yasağı konuldu. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan Cem A.’nın kuzeni Diyar A. da mahkemece adli kontrol şartıyla serbest kaldı. Burak Kaya için istenilen adli tıp raporunda kanında ve idrarında uyuşturucu madde tespit edildi. Kaya, 27 Ekim’de savcının istemiyle yurt dışı çıkış yasağı konularak tahliye edildi, ancak ilerleyen süreçte başka bir suçtan hüküm giyerek cezaevine girdi.
Olayla ilgili yürütülen soruşturmanın ardından hazırlanan iddianame, İzmir 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. İddianamede, şüphelilerden Cem A. için ‘nitelikli cinsel saldırı’ ve ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından 19 yıla kadar, Burak Kaya için ise ‘yağma’ suçundan 15 yıla kadar hapis cezası talep edildi. ‘Olası kastla öldürme’ suçundan ise kovuşturmaya yer olmadığı belirtildi.
“ORMANLIK ALANDA BULUNDU”
İddianamede, geçen yıl 26 Temmuz’da 112 Acil Çağrı Merkezi’ne gelen ihbarda, otoyoldan Bornova Çiğli yönüne giderken Bayraklı Tünelleri çıkışında sağ tarafta genç bir kızın olduğu, sağlıklı görünmediği, arabaların önüne atladığının bildirilmesi üzerine kolluk görevlilerinin olay yerine yönlendirildiği ve Aslıhan Sinem Çiçek’in ormanda yerde yatar durumda, vücudunda yaralar, elbisesinde kan izleri olduğu, pantolonun ön düğmesinin ve fermuarının açık olduğu bilgisi yer aldı. Çiçek’in polislere kendisine bir kişinin tecavüz etmeye çalıştığını ve sonrasında bilincinin kapandığını söylediği de kaydedildi.
“TELEFONU SANIKTAN ÇIKTI”
İddianamede ayrıca, Aslıhan Sinem Çiçek’in yakınında park halinde 35 BBB 189 plakalı motosiklet olduğu, motosikletin trafik ekipleri tarafından inceleme yapılmak üzere götürüldüğü, hemen sonrasında şüpheli Burak Kaya’nın maktulün başında ambulansta bekleyen kolluk görevlilerinin yanına geldiği belirtildi. Burak Kaya’nın kollarında ve yüzünde kan izlerinin bulunduğu, motosikletin kendisine ait olduğunu, benzini bittiği için park etmek zorunda kaldığını, yakıt almak için akaryakıt istasyonuna gittiği yönündeki ifadesine yer verildi. Burak Kaya’nın üzerindeki kan izleriyle ilgili ise yardım etmek istediği Çiçek’in kendisine saldırması sonucu oluştuğunu söylediği belirtildi. Burak Kaya’nın üst aramasında Çiçek’e ait cep telefonu, motosiklette ise 30 santim uzunluğunda bir bıçakla kanlı bir yeşil mont bulundu. Yapılan incelemede monttaki kanın Çiçek’e ait olmadığı da iddianamede yer aldı.
“ANLAŞMAK İÇİN ARADILAR”
Sanıkların yargılanmalarına bugün 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşmaya sanıklar SEGBİS ile katılırken, Çiçek’in ailesi ile avukatlar salonda hazır bulundu. Duruşmada söz alan Çiçek’in babası Serdar Çiçek, “Kızım ölmüş sanıklar elini kolunu sallayarak geziyorlar. Verdikleri ifadelerin yalan oldukları da ortaya çıktı. Abdullah isimli biri kayınpederimi arayıp, ‘Size kız verelim, para verelim. Anlaşma yönünde her şeye hazırız’ demiş.” ifadelerini kullandı.
MAHKEME SALONUNDA GERGİNLİK YAŞANDI
Mağdur avukatlarının talepleri üzerine mahkeme başkanının, ‘Bu dosya cinayet davası değil’ demesi üzerine salondakiler tepki gösterdi. Heyet, dinlenmeyen tanıkların dinlenmesine karar vererek duruşmayı 21 Aralık’a erteledi.
BİBER GAZI İLE MÜDAHALE ETTİLER
Duruşmanın sona ermesinin ardından izleyiciler, heyete yoğun tepki gösterince salon polisler tarafından boşaltıldı. Gerginlik adliye koridorlarına da taştı. Özel güvenlikler ile izleyiciler arasında kısa süreli arbede çıktı. Bunun üzerine bir özel güvenlik görevlisi izleyicilere biber gazı sıkarak müdahale etti. Biber gazı nedeniyle bazı vatandaşlar zor anlar yaşarken, Çiçek’in yakınları da güvenlik görevlilerine tepki gösterdi.