Türkiye ile İsrail arasındaki ticaret hacmi Gazze’ye yönelik saldırılar sonrası 6 ayda yaklaşık yüzde 33 düşüş kaydetti. Türkiye’nin İsrail’e ihracatı yüzde 30, ithalatı ise yüzde 43,4 azalırken; Filistinlilere ulaştırılmak üzere bazı kalemlerde özel sektör eliyle sevkiyatlar devam ediyor.
Ticaret Bakanlığı kaynaklarından derlenen bilgilere göre, Türkiye ve İsrail arasındaki ticaret, İsrail’in Gazze saldırıları sonrası önemli ölçüde azalış kaydetti. İsrail’in Gazze’ye saldırılarının başladığı 7 Ekim 2023’ten 20 Mart 2024’e kadar olan sürede, İsrail ile toplam ticaret hacmi yaklaşık yüzde 33 gerilerken, Türkiye’nin bu ülkeye ihracatı yüzde 30, bu ülkeden ithalatı ise yüzde 43,4 azaldı.
TÜRK VATANDAŞLARI VE ŞİRKETLERİ GÜNDEN GÜNE İSRAİL’E SATIŞLARINI SONA ERDİRİYOR
Türkiye vatandaşları ve şirketleri, İsrail’in insanlık dışı saldırıları sonrası bu ülkeye satışlarını günden güne sona erdirirken ve siparişleri iptal ederken, ülkeden mevcut ticaret, devlet şirketleri tarafından değil, aralarında uluslararası firmaların da bulunduğu şirketler tarafından gerçekleştiriliyor. İsrail’e yönelik olarak transit ticarete konu ürünlerde Türkiye limanlarına uğrayan gemilerin sonraki destinasyonları da bu çerçevede yer alıyor.
Türkiye, Birleşmiş Milletler (BM) kapsamında bulunan yaptırımları tanıyor. Bu kapsamda İsrail’in terör saldırıları ile ilgili olarak da bu ülkeye karşı BM’de alınacak tüm kararlara da öncülük ediyor.
FİLİSTİN’E GÖNDERİLEN MALLAR, İSRAİL ÜZERİNDEN GEÇİŞ YAPIYOR
Türkiye’den Filistin‘e yönelik gönderilen mallar, Filistin‘in kendine ait gümrüklerinin olmaması nedeniyle İsrail üzerinden ve İsrail gümrükleri aracılığıyla Filistin‘e geçiş yapıyor. Filistin‘e gelecek mallarda varış noktası olarak İsrail’in gösterilmesi veya “via Israel” ibaresinin bulunması zorunlu tutuluyor. Ayrıca İsrail tarafından Oslo anlaşmaları gösterilerek, Üçüncü ülkelerin Filistin ile doğrudan kurduğu yasal ilişkiler de İsrail tarafından tanınmıyor.
Filistin’e ağırlıklı olarak deniz yoluyla yapılan ihracat (yüzde 96,5) Hayfa ve Aşdod limanları üzerinden İsrail’e giriyor ve Hayfa limanına gelen mallar Filistin/Batı Şeria’ya gönderiliyor. Filistin’e giden Türk mallarının bir kısmı doğrudan Batı Şeria veya Gazze’de kurulu şirketlere İsrail üzerinden yapılıyor. Yine bu bölgelerde bulunan bazı büyük tüccar ve iş insanları, İsrail’de İsrail mevzuatına uygun bir şirket kurarak ya da bir İsrailli acente üzerinden malları millileştiriyor. Millileştirilen mallar iç ticaret gibi görünerek İsrail üzerinden Filistin’e geçiriliyor.
İsrailli tüccarlar, Filistinli tüccarlara satmak üzere Türkiye’den mal alırken bazı Filistinliler de İsrail’e satmak üzere Türkiye’den ithalat yapıyor. İsrail vatandaşı olan Filistinliler, Türkiye’den aldıkları malların bir bölümünü İsrail içinde tüketirken diğer bölümünü de Batı Şeria ve Gazze’ye satıyor. Bu sebeplerden dolayı, ulusal istatistiklere yansıyan verilerde Filistin’e yapılan ticaretin hemen hemen tamamı İsrail olarak görünüyor.
İsrail’in, üçüncü ülkelerin Filistin ile yaptığı ticareti Gazze özelinde yasaklamış olması, Gazze’den Mısır’a açılan Refah Sınır Kapısı’ndan ticari işlemlere müsaade etmemesi nedeniyle şu andaki durumda, Filistin ile ticaret mutlaka İsrail üzerinden gerçekleştirmek zorunda kalınıyor.
TÜRKİYE’DEN FİLİSTİN’E İNSANİ YARDIM
Türkiye, Filistin’in haklı davasını desteklerken ve bu desteği siyaset üstü niteliğiyle de süreklilik arz ediyor. Türkiye’den şu ana kadar Gazze’ye ulaştırılmak üzere El Ariş’e yaklaşık 7 bin 400 ton insani yardım gönderildi. Ambulanslar, ilaç ve tıbbi malzemelerle sahra hastanesi ekipmanlarından, jeneratörler ve taşınabilir güç kaynakları, seyyar aşevleri ve barınma malzemelerine kadar geniş bir skalada yardımlar sürdürülüyor.
İsrail saldırıları nedeniyle faaliyetlerini durdurmak zorunda kalan Gazze Türk-Filistin Dostluk Hastanesi’nde tedavi gören kanser hastaları başta olmak üzere çok sayıda hasta ve yaralı da Türkiye’ye getirilerek, tedavilerinin burada yürütülmesi temin ediliyor. Bunların arasında çok sayıda çocuk da yer alıyor.
Öte yandan Gazze’de sahra hastanesi kurma çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. İnsani durumun vahameti göz önünde bulundurularak, geçen yıl yapılan 10 milyon dolara ilave olarak Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’na 1 milyon dolar daha katkı sağlandı.